ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
- Ana Sayfa>
- Çalışma Alanları >
- TEDBİR NAFAKASI
TEDBİR NAFAKASI
TEDBİR NAFAKASI TÜRLERİ: Türk Medeni Kanun’un (“TMK”) 195. Maddesi, “Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler… Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.” hükmünü içermektedir.
Yine TMK’nun 197. Maddesi, “Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.” demektedir.
Bu iki hükümden anlaşılacağı üzere tedbir nafakası boşanma davası açılmadan da açılabilen bir dava türüdür. Öyleyse boşanmadan önce ve boşanma sürecinde olmak üzere iki çeşit tedbir nafakası talebi mümkündür.
BOŞANMA DAVASI OLMAKSIZIN TEDBİR NAFAKASI TALEBİ: Yukarıda kısaca değindiğimiz üzere boşanma davası olmaksızın açılacak tedbir nafakası talebi için bir takım şartların mevcudiyeti gerekmektedir. Bunlardan birincisi resmi bir evliliğin devam ediyor olmasıdır. İkincisi eşlerin ayrı yaşamasıdır. Üçüncü bir şart da bu ayrı yaşamın haklı bir nedene dayanmasıdır. Hemen belirtmek gerekir ki burada tedbir nafakası talebinde bulunan eşin haklı bir nedenle evi terk etmiş olması aranmamaktadır. Evi terk eden eşin haklı bir nedeninin olmaması kalan eş bakımından ayrı yaşamın haklılığının ispatına yetecektir. Hüküm bu konuda sınırlı sayıda olmamakla birlikte açık bir takım sebeplerin varlığını aramıştır: TMK 197. maddeye göre eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya aile huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın birinin diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.
O halde evi terk etmemesine rağmen ayrı yaşamın haklı bir nedene dayandığının ispatı yeterlidir. Ayrıca tedbir nafakası reşit olmayan müşterek çocuklar bakımından da istenebilir. Bu durumda ayrı yaşamın haklı bir nedene dayandığının ispatı aranmaz.
Türk Medeni Kanunu’nun dışında tedbir nafakasına yer veren 6284 Sayılı Kanun da şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan veya katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak daha önce 4721 sayılı TMK’nın hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması şartıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir (m.5/4) hükmüne yer vermiştir. 6284 sayılı Kanun’a göre Aile mahkemesi hâkimi, mülki amir veya kolluk amiri, şiddetin uygulandığına dair delil ve belge aramadan Kanun’da kendilerine tanınan koruyucu tedbirlere hükmedebilecektir(m.8/3). Koruyucu tedbirlere karar verilebilmesi için soyut bir iddiayı içeren dilekçe veya beyan olsa dahi şiddet olayının özelliğine göre takdir yetkisi kullanılarak gereken koruyucu tedbirler alınacaktır. Burada soyut iddianın yeterli olması tartışılabilir bir konu olsa da mevcut kanunlarımıza göre durum bu şekildedir.
Tedbir nafakası davasına bakmakla yükümlü olan mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi Bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Şartların varlığı halinde hâkim dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedebilecektir.
DAVA SÜRECİNDE TEDBİR NAFAKASI TALEBİ: Medeni Kanun’un 169. maddesine göre: ‘’Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.’’ Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere boşanma sürecinde hâkim tarafların talebi olmasa da dava süresince zor duruma düşecek olan taraf lehine bu süreçle sınırlı olmak üzere tedbir nafakasına hükmedebilecektir. Bununla birlikte taraflar hâkimin resen gözetmesini beklemeksizin bu talebi kendileri ve reşit olmayan müşterek çocuk için yapabilirler. Boşanma sürecindeki tedbir talebinin yukarıda izah etmeye çalıştığımız tedbir nafakası türünden en önemli farkı ayrı yaşamın haklılığının ispatlanmasına gerek olmamasıdır. Her iki dava türünde de görevli ve yetkili mahkeme aynıdır.
Her iki davada da hak kayıplarının yaşanmaması için davaların avukatla takibi önem arz etmektedir. Konuyla ilgili bilgi almak için telefonla randevu alabilirsiniz.
Reşit olmakla birlikte üniversite öğrencisi olan çocuğa ilişkin nafaka talebi ise ayrı bir yazıda değerlendirilecektir.